Eskişehir’de doğdu. Sivrihisar’da yaşadığını, Çanakkale, Muş, Rize ve Erzurum’da büyüdüğünü hissetti. Doğumu Emel Sayın’ın zirvede olduğu döneme rastladığı için ismi Emel koyuldu. Tarih Biliminin itibar gördüğü yıllarda Çanakkale’de tarih okudu. Tarihi Çanakkale’de okumak ayrıcalıktı ama yetmedi. Sonra Eskişehir’de Yakın Çağ Anabilim Dalı’nda yüksek lisans yaptı. Ardından Gazi Üniversitesi’nde doktora yapmaya başladı. Bir doktora dersinde “Ben ki sultanlar sultanı, hakanlar hakanı, hükümdarlara taç giydiren, Allah’ın yer yüzündeki gölgesi ……………diyarlarının sahibi Kanunî Sultan Süleyman” diye başlayan belgeyi okuyunca aydınlanma yaşadı. Peygamber Süleyman’a, Kanunî Sultan Süleyman’a kalmayan dünya, Sayın’ı bile olmayan Emel’e nasıl kalırdı? Böylece doktorayı Gazi’deki Türk doktorlara, emanet etti. O ise doktorlar doktoru Lokman Hekim’in sırrını aramayı tercih etti. Şimdilerde kutsal emaneti bücür âdem ezmesini huzurla büyütüyor.
Her ne kadar kendini bildi bileli yazsa da, kabuğundan çıkışı Mavi-Yeşil dergisinde ‘’Fabrika Kızı’’ ve Erdem dergisinde ‘’Ihlamur mu İntikam mı?’’ yayınlanan öyküleriyle oldu.