Çocuklarda Kitap Okuma Alışkanlığı
10566 Görüntüleme
Okumak ve okuma alışkanlığı kazanmak insan yaşamında önemli etkinliklerden biridir. Sadece kişisel gelişim için değil toplumsal gelişim açısından da önemini korur. Öyleyse bu alışkanlığı edinebilmek için biz yetişkinlerin çaba göstermesi, önemini kavrayarak çocukların ve gençlerin yaşantılarında kitabında yer almasını sağlamak görevlerimizden biri olmalı, öncelikle gelişimsel olarak değerlendirdiğimizde;
0-3 Yaş arasında zihinsel gelişimin neredeyse %80 oranında tamamlandığını biliyoruz. Bu durumda, Anne Babaların 0-6 Yaş aralığında çocuklarının gelişimini desteklemeleri önem kazanmaktadır. Gelişimin nasıl gerçekleştiğini incelediğimizde, çocuğun çevresindeki tüm uyarıcıların(sesler, renkler, şekiller, kokular, dokunuşlar, tatlar v.s) bebek doğduğu andan itibaren beyinde işlem gördüğünü. Uyarılan beyin hücrelerinin birbirleri ile etkileşime girerek milyonlarca sinaptik bağ oluşturduğunu, Bu bağların çocuğun tüm yetişkinlik döneminde de kullanacağı beyin kapasitesini oluşturmaya başladığını görüyoruz. Çocuk ne kadar çok kaliteli uyaranla karşılaşırsa ve bu uyarıcılar tekrarlanırsa kurulan bağlar korunur ve kullanılır. O halde anne babalar doğal uyarıcıların dışında çocukların karşılaşacakları kaliteli uyarıcıları seçmek durumundadır. Çocuğun odasındaki renkli- hareketli nesneler, ışık, odada çalınan müzik, el kuklaları ile anlatılan hikâyeler, oynanan oyunlar ve okunan renkli resimli kitaplar. Gibi.
Renkli büyük resimli ve az yazılı kitaplar çocuklar için mükemmel bir uyarıcı ve gelişim aracıdır. Bu yüzden çocuğun kitapla ilişkisi okuma yazma öğrenmeden çok daha önce başlamalıdır. Çocuk pek çok yeni bilgiyi kitaptan öğrenir öğrendikleri ve çevresi arasında ilişki kurmaya başlar. Anne- babanın desteği ile gerçekleşen okuma saatleri için öncelikle 0-6 yaş grubuna uygun kitaplar seçilmeli ve düzenli olarak çocukları ile zaman geçirmeli. Bu durum öğrenme dışında pek çok yarar sağlar.
Anne baba ve çocuk arasındaki bağ güçlenir.
Dikkat süresi artar.
Dinleme becerisi kazanır.
Neden sonuç ilişkisi kurmaya başlar.
Hayal gücü ve yaratıcılığı desteklenir.
Dil gelişimi hızlanır konuşma becerisi artar.
Zihinsel gelişimi desteklenir.
Okuma ve araştırma alışkanlığının ilk basamağını oluşturur.
Duygusal ve sosyal yönde gelişimine katkıda bulunur.
İyi, kötü, güzel çirkin vb pek çok kavramlarını kazandırır.
İlgi ve sevgi yoksunluğu sonucu ortaya çıkan birçok psikolojik sorunlar baştan çözümlenmiş olur.
Sadece çocukluk dönemi değil yetişkinlikte de kitap okumanın sayısız yararlarından bahseder uzmanlar. Örneğin,
Göz kasları, günlük kullanımla güçlenir ve gelişir. Okuma, karışık göz hareketi kullanımını gerektirir. Oysaki televizyon seyretme, gözü tek bir noktada tutarak, belirli kasları etkiler.
Okuyarak beyin kapasitesinin çoğunu kullanmış oluruz böylece yaşantımızda karşılaştığımız sorunlara daha orijinal çözüm yolları bulabiliriz. Kitap insan kişiliğini, karakterini ve doğrularını tanıtacak, geleceğe yeni ufukların açılmasını sağlayacaktır.
Ülkemizde kitap okuma oranı nedir? Yetişkinler çocuklara örnek olabiliyor mu? İnceleyelim.
Kitap okuma konusun da hepimizin bahanesi hazırdır. Kitaplar çok pahalı deriz, yorgunuzdur, zaman bulamıyoruzdur, televizyon izlemek daha cazip gelir. V.s.
Okuru tanımlayarak başlayalım. Okur; Yılda en az 5 kitap okuyan kişiye denir. 6 ile 11 arası az, 12 ile 20 arası çok kitap okuyan ve 21 den yukarısı ise kitap kurdu basamağında olan okurları ifade eder. Her birimiz çocuklarımızın daha çok kitap okumasını, böylece daha bilgili ve başarılı olmasını isteriz. Okuyan çocuk, okuyan yetişkin olur. Okumaya çocuk yaşlarında başlayan birçok yetişkin tüm yaşamları boyunca okuyarak öğrenmeye ve kendini geliştirmeye devam eder.
Yapılan araştırmalara göre; Türkiye kitap okuma konusunda çoğu Afrika ülkelerinin gerisinde kalmış durumda.
- Japonya'da toplumun % 14'ü,
- Amerika'da %12' si,
- İngiltere ve Fransa'da % 21'i düzenli kitap okur iken,
- Türkiye'de durum % 0, 01 yani on binde bir oranında kitap okunuyor. Bir yılda kişi başına okunan kitap sayınsını incelediğimizde,
Bir Japon’un bir yılda ortalama 25 kitap, bir İsviçrelinin bir yılda ortalama 10 kitap. Bir Fransız’ın bir yılda ortalama 7 kitap okuduğunu görüyoruz. Türkiye'de ise 6 kişiye yılda 1 bir kitap düşüyor. Ülkemizde okuma alışkanlığına sahip olan kişi sayısı ortalama 40 bin kişi. Okuma ve izleme oranlarını incelediğimizde ise,
Dergi okuma oranı % 4
Gazete okuma oranı % 22
Radyo dinleme oranı % 24
Televizyon izleme oranı % 95 olduğunu görüyoruz.
Bu kadar veriden sonra kendimizi tekrar sorgulamalıyız. Gelişme arzusunu yıllarca içinde taşıyan bir toplum olarak kitap okuma alışkanlığı kazanmayı önemsemeliyiz.
Okumak, anlamak, anlatabilmek... Bu kavramların hepsi kitap okuma alışkanlığında yatıyor.
TV alışkanlığımıza biraz daha az zaman ayırarak, çocuklarımıza ve ailemize de bu alışkanlığı kazandırabilmeliyiz. Alışkanlığı kazandırmak, çocuğa kitap okumayı sevdirmekle başlar. Bu nedenle de kitap seçimi önemlidir.
Çocuklarınıza kitap alırken nelere dikkat edilmelidir?
0-6 yaş döneminde kitap seçerken,
Renkli ve büyük resimli
Az sayfalı-çok resimli az yazılı
Sayfaları sağlam ve kalın
İçeriğinin çocuk için uygun olmasına şiddet v.s içermemesine, uzman kişilerce hazırlanmasına dikkat edilmelidir.
6- 12 yaş döneminde kitap seçerken,
*Kitabın konusu çocuğunuzun ilgi alanına hitap etmeli
*Kullanılan dil, çocuğun yaş ve gelişimine uygun olmalı, anlatımında akıcı bir dil kullanılmalıdır.
*Kitabın kalınlığı çocuğun gelişim düzeyine uygun olmalı.
*Konular çocuğun hayal gücünü geliştirmede çok etkilidir. Bu nedenle kahramanlarda erişilebilecek bir takım özelliklerinin olması kitabı çocuk açısından ilgi çekici hale getirebilir.
*Yerel değerlerinin olmasının yanı sıra evrensel değerlerin de öğretici nitelikte olması önemlidir.
*Harflerin puntoları çocuğun gözünü yormayacak büyüklükte olmalı.
*Kitapların sağlamlığının da son derece önemlidir. Çok çabuk yıpranan bir kitap çocuğun kitaba olan ilgisini azaltabilir.
*Çocuklar değişik büyüklükte kitapları incelemekten zevk alırlar. Aynı boyuttaki kitaplardan hoşlanmadıkları da bir gerçektir. Ayrıca ağırlığı ve taşınabilirliği de önemlidir.
*Dilbilgisi açısından da kurallara uyulmuş olanları tercih etmeliyiz.
*Kitabı satın alırken kitabın yazarına, yayınevine dikkat edilerek alınmalı eğer tereddüt yaşanıyorsa tanınan yazarlar ve yayınevleri tercih edilmeli.
*Kitap seçmede zorluk yaşanıyorsa, çeşitli yayınlar takip edilebilir ( gazete, dergi İnternet vb. )
*Kitap seçiminde sürekli hikâye-öykü serisinin yanında şiir, tekerleme-bilmece vb. Farklı türde kitaplar seçilerek ilgi alanları da genişletilebilir.
*Yaş ve gelişimine uygun ansiklopediler, bilim ve teknoloji kitapları vb. ilgi alanları genişletildiğin de çocuk kitap seçiminde özgür bırakılabilir. Böylece okumak için daha fazla istek uyandırılmasına da yardımcı olunabilir.
Çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmanın başka yolları da var. İnceleyelim, ebeveyn olarak davranışlarımızı gözden geçirelim.
Alışkanlıklar küçük yaşlarda kazanılır. Dolayısıyla çocuğumuza daha okuma yazmayı öğrenmeden kitabın önemini kavratacak uygulamalar içinde olmalıyız. Kitap sadece belirli yaştaki insanların ilgisini çekmez. Her yaşın kitabı vardır. Çocuğunuz ilkokula başlamadan ona alacağınız boyama kitapları veya sesli kitaplar onun kitabı ve okumayı sevmesinde ilk adımları olabilir. Çocuğunuz okula gitmeden önce okuma yazma bilmiyor, ama siz biliyorsunuz. Dolayısıyla çocuğunuz ile kitap arasındaki ilk bağlantıyı siz kurabilirsiniz. Bunu ona kitap okuyarak yapabilirsiniz. Uyumadan önce kitap okumak ideal bir yol olabilir.
En iyi eğitim örnek olmaktır. Çocuğunuz mutlaka sizi ve diğer aile bireylerini kitap okurken görmelidir. Her akşam evlerde dizi saatleri uygulaması yapılıyor. Peki, kitap saati uygulaması yapılabilir mi? Günün belirli bir saatinde bütün aile bireyleri aynı anda kitap okuma saati düzenleyebilir. Çok değil günde yarım saat veya bir saat kitap okuma seansı çocuğumuza inanılmaz bir motivasyon kazandırabilir.
Evinizde kitap konuşulmalıdır. Kitap okumayı destekleyen bir diğer uygulamada kitabı günlük hayatın içine sokmaktır. “Falanca kitap çok güzelmiş, şundan bahsediyor, aynı yazarın şu kitabı da güzel” gibi sözler çocuğumuzun zihninde yer edebilir ve bir süre sonra o da okuduğu kitaplardan bahsetmek bizler gibi konuşabilmek için daha fazla okuma yolunu seçebilir.
Kitap en güzel hediyedir. Çocuğumuza her fırsatta kitap hediye etmeye çalışalım. Çünkü hediye almak sevindirici bir olaydır. Bu olay ile kitap fikri üst üstte geldiğinde çocukta kitabın sevindirici ve değerli bir şey olduğu izlenimi uyanacaktır.
Her çocuğun bir kütüphanesi olmalıdır. Kütüphane edinme fikri çocuğumuzda kitap alma, kitap edinme ve biriktirme davranışlarına önemli katkılar sağlayacaktır. Bu nedenle, ebeveynle birlikte bir kitaplık oluşturmak çok işe yarayabilir.
Çocuğumuzu mutlaka kitap evlerine ve kitap fuarlarına götürmeliyiz. Çocuğumuzu en azından ayda bir düzenli olarak bir kitap mağazasına götürmemiz onunla beraber kitapları karıştırmamız, yeni çıkan kitaplara bakmamız ve bütçemize göre ona bir kitap almamız okuma alışkanlığını geliştirir.
Özellikle kitap fuarları kitap bilincini geliştirmek için önemli fırsatlardır. Kitabın ne kadar değerli bir araç olduğunu insanlara hatırlatır. Aynı zamanda birçok insanın kitaplarla ilgilenmesi kitap okumanın olağanüstü bir şey olmayıp doğal, olması gereken bir davranış olduğu konusunda çocuğa bir fikir verecektir.
Kitap istatistikleri tutun. Çocuğumuza küçük bir defter alıp okuduğu kitapları not etmesini söyleyelim. Her ay sonunda, her yıl sonunda okuduğu kitap sayılarını tespit edersek ve kitap sayılarındaki artışı fark ettirip onu ödüllendirirsek, motive olacaktır.
Çocuğumuzu kitap seçimi konusunda yönlendirelim.
Yukarıda bahsettiğimiz gibi her yaşın kitabı vardır. Daha ilkokuldaki çocuğun önüne ağır dünya klasiklerini koyarsak baştan kaybetmiş oluruz. Çocuğumuzun yaşına göre okuması gereken kitapları tespit edip önerelim. Ama bu kitabı okuyacaksın diye baskı yapmayalım.
Çocukların kitap yazarlarını tanımasını sağlayalım. Gerek vefat etmiş, gerek yaşayan yazarları tanımak çocuğumuzun okuma bilinci konusunda önemli bir adımdır. Özellikle kitap fuarlarına, imza günlerine çocuğumuzu götürüp yazarları görmelerini ve konuşmalarını sağlayalım. Çocuk yazarını bildiği bir kitabı daha heyecanla okuyacaktır.
Yazmak okumayı destekleyici bir aktivitedir. Bir şey üzerine yazı yazmak o şeye alıcı gözüyle bakmak demektir. Çocuğunuza kitap üzerine bir şeyler yazmasını önerin. Her kitap üzerine yarım sayfa kadar yazı yazsa ve bunları biriktirse oldukça büyük bir hazine oluşturuyor demektir.
Kitap ile ilgili dergileri, yazıları ve televizyon programlarını takip edelim. Kitap üzerine yayınlanan gazete ekleri, dergiler, internet sitelerini çocuğumuza rehberlik ederek takip etmesini sağlarsak okuma davranışını desteklenmiş oluruz.
Çocuğumuzu kütüphaneye götürelim. Kütüphaneler internet sayesinde yavaş yavaş eski işlevselliklerini yitirse de kitap kurtları için hala vazgeçilmez yerler. Uygun bir zamanda çocuğumuzu kütüphaneye götürüp kütüphaneyi gezdirelim. Eğer kütüphaneye üye olması mümkün ise kendi kendine kütüphaneye üye olmasını sağlayalım. Bu şekilde kütüphaneyi benimsemesi kolaylaşacaktır.
Kelime oyunları kitap okumayı teşvik edebilir. Gerek elektronik ortamda, gerekse klasik anlamda birçok kelime oyunu bulunuyor. Çocuğumuzu şiddete dayalı oyunlar oynaması yerine bunları oynamasını tavsiye edelim. Hatta beraber ailece oynayalım. Çocuğunuza ne kadar kelime bilirse bu oyunlarda o kadar başarılı olacağını çok kelime bilmenin yolunun da çok okumaktan geçtiğini söylemeyi unutmayalım.
Dergi, gazete ve diğer yayınlar takip edilmelidir. Okuma alışkanlığı sadece kitap ile sınırlı değildir. Belki kitaplar çocuğumuza sıkıcı gelebilir. Bu durumda dergiler imdadımıza yetişir. Özellikle çocuk dergileri cezp edici tasarım ve içerikleri ile çocukların gözdesidir. Bütçemizin elverdiği ölçüde bir çocuk dergisine abone olabiliriz.
Çocuğumuzun kitap için para biriktirmesini sağlayalım. Çocuğumuza istediği her kitabı almayalım. Bazı kitaplar için para biriktirmesini sağlayalım. Böylece kendi parasıyla kitap almış olacak ve kitabı daha çok sahiplenecektir. Bu alışkanlığı ilk başlarda harçlığına bir kitap zammı yaparak yerleştirmek mümkün olabilir. Örneğin 2 YTL harçlık alıyorsa 1 YTL kitap zammı yapılabilir.
Birlikte bir kitap oluşturabiliriz.
Dosya kâğıtlarını ikiye katlayıp ve bir kitap oluşturacak şekilde bağlayarak, çocuğumuzdan her bir sayfaya yazılar yazmasını ve bu yazılarla ilgili resim çizmesini isteyebiliriz. Böylece kendi kitabını oluşturmuş olur.
Televizyonun, çocuğumuzun hayatında kitap okumayla yer değiştirmiş olması, kitap okuma alışkanlığı edinmesini zorlaştırmaktadır. Televizyon seyretme oranı arttıkça, çocukların kitap okuma ve ondan zevk alma oranlarında ciddi düşüşler gözlemlenmiştir. Bu nedenle aile içinde kitap okuma saatleri düzenleyip haftanın belirli günlerinde bütün aile birlikte kitap okursak ve birbirimizle paylaşırsak okuma zevki gelişecektir.
Çocuğumuz okumuyorsa sebebi aşağıdakilerden bir ya da birkaçı olabilir;
-
Kitap seçimi yanlış olabilir: Kitap seçerken çocuğumuzun ilgi alanlarını, meraklarını, heyecanlarını ve dikkatini göz önünde bulunduralım. Kitap seçiminde biz öneride bulunalım ama kararı çocuğumuz versin.
-
Kitap çocuğumuzun algı seviyesinin üzerinde olabilir: Kelime dağarcığı ne kadar genişse kitapla iletişim de o denli güçlü olacaktır. Bu yüzden çocuğumuzun dağarcığına paralel kitap seçimi yapmalıyız.
-
Ebeveynin (anne babanın) kitap okumayışı: Çocuklarımızın ilk aldığı örnekler bizleriz. Bizim kitapla bir iletişimimiz yoksa kitap okumuyorsak, çocuğumuza baskı yapmaya hakkımız yok. Çünkü o bizi taklit etmektedir..
-
Kitap okumanın ne denli önemli olduğunu kavrayamamış olabilir: Özellikle günümüz çocukları bilgisayar ve internetle iç içeler. Her türlü bilgiye ulaştıklarını düşünüp artık kitap okumanın gereksiz olduğunu düşünüyor olabilirler. Şunu asla unutmayalım "kitabın yeri doldurulamaz". Çünkü kitap bir bütündür ve okuduğumuzda bizde bir iz bırakır, düşünce oluşumu sağlar. Oysa internet çerez gibidir gelir geçer. Ayrıca, her kitap bizim dünyamıza giren bir dosttur. Onu yazarıyla severiz, kapağıyla severiz, ona dokunur, en yakınımızda tutar, odamızda başköşede bulundururuz.
İYİ BİR OKUYUCU OLMAMIZ DİLEĞİ İLE HOŞÇA KALIN
MERAL HASANDAYIĞLU
ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ UZMANI & AİLE DANIŞMANI